akarekokucboludort 1st generation author

korkusuz korkak filminde kemal sunal'ın canlandırdığı, kendisini öldürtmek için kiralık katil tutan, öldürmesi için sıra dışı şartlar sunan titiz kişidir.
"beni öldürecek katile söyle yağmurlu bir günde öldürmesin. cenazeme gelenler yağmurda ıslanıp küfretmesin."
bu hassasiyette olan bir karakter gelsin canımı yesin.

öğretmenlerle velilerin öğrenci hakkında bilgi alışverişi yapmak üzere gerçekleştirdiği toplantı. bu toplantılarda anne babalar çocuğuyla ilgili olumlu bir bilgi alabilmek için öğretmenin gözünün içine bakar. öğretmen ise ebeyni üzmeden, bir yandan da abartmadan öğrencinin durumunu tarif etmek zorundadır.

tatil sabahı kuş cıvıltıları eşliğinde ailenizle birlikte içileni paha biçilmezdir.

artık yazıyor...'un y'sini büyük harfle yazmaya başlamış. doğrusu da bu değil mi? neticede yazıyor eylem bildiren bir cümle ise büyük harfle başlamalı.
çaylaklar sözlük bundan feyz alır mı? hiç sanmıyorum.

mevsimi gelmiş.
bu küçük taneli şeyin kabuklarını soyup soyup yemek olağanüstü bir şey. çekirdek çitlemekten daha zevkli.

bir çocuğa alınmış yeni oyuncak gibidir. ilk günlerde heyecan yaratır, sürekli oynamak istersin. zamanla heyecanı geçer, yüzüne bakmazsın.
kim bilir belki de yeniden özlemek için annemizin bir süre baza altında saklaması lazım.

bir dua sözcüğü. "allah isterse" anlamına gelir. in: eğer, şe': ister anlamına geliyor.
bazı kişiler bu sözcüğü inşaallah diye yazar. aynı sözcük içinde ikinci a harfini büyük yazarlar. bu yazım türkçe imla kuralları gereği hatalı olduğu gibi allah'a saygı amaçlı ismini büyük harfle yazma çabası beyhudedir. türkçe doğrusu böyleyse böyle yazılmalıdır.

bu mevsimin güzelliği eğer akdeniz bölgesinde bir şehirde yaşıyorsanız ikiye katlanır. yaşam sevincini arttıran şey sadece ortamın yeşillenmesi değil günlerin belirgin derecede uzaması. sabah diye gece gece evden çıktığınız iç karartan kış günlerinin aksine artık işe gitmeden önce ailenizle kahvaltı yapıp üstüne kuş sesleri eşliğinde kahve de içersiniz. zaten sizden önce kuşlar fark eder doğadaki değişimi. birçok canlının bu mevsimde çiftleşmesi, üremesi -ağaçların çiçek açması da buna dahil- boşuna değildir.

ev sınırları dahilinde bulunan hanımlara verilen ad. hanım, ev dışında da bulunan bir insan türüdür ve ev hanımı kavramı meşgalesi ev işleri olan hanım için özelleşmiş bir kavramdır.
ev hanımı olmayan kadınlar genelde başka bir işle meşguldür ve bu kadınlar iş kadını ünvanına sahip olabiliyor. iş kadını, yani iş yapan kadın.
o halde ev hanımı ev işleri yaptığı halde işsiz hanımmış gibi bir anlam çıkıyor. oysaki olması gereken ev hanımı terimi evde ikamet eden, herhangi bir mesleğe tabi olmayan, ev işleri yapmayan hanımlar olmalıdır.
bihter ziyagil gibi yani.

bugünlerde seçimlerde yaptığı sürprizle, bir sene önce ise depremle gündeme gelmiş şehir.
yıllar yıllar öncesinde bana kucak açan bu güzel memlekette çok güzel anılarım bakidir.
mutlaka bir gün ziyaretine giderim ümidiyle ayrılalı 15 sene olmuş.
bir gün adıyaman, bir gün...

2024 yerel seçimleri'nin akp'den sonra ikinci kaybedendir. bunca yıldır partisinin sınırlı bir oranda kalmasının sebebinin kendisi olduğu anlaşıldı.
belki de bir umutla chp'nin başarısız olmasını beklemiş "sensiz olmuyormuş başkanım" diye yalvarılmasını ummuştur.
bunun yanında, kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçimleri için bu seçime kim aday olsa kaybederdi iddiası bugün çökmüş oldu.

uzunca yıllar konuşulacak, belki de türkiye için bir kırılma noktası olan yerel seçimdir. yerel seçim olmasına rağmen büyük bir oy oranıyla iktidara gelmiş, henüz bir yılını bile doldurmamış hükumete ilk yazılısında düşük not vermiştir. şaşırtıcı olmasının sebebi bunca yıldır başarısız olan hükumete bunca seçimde tepki göstermeyip -hadi ekonomik kriz desek bir sene önceki seçimde de diplerde sürünüyorduk- bu seçimde tepkisini göstermesidir.
bunun tek bir açıklaması olabilir. hiçbir seçimde 25 puanı geçemeyen muhalefetin başının değişmesi. demek ki (see: kemal kılıçdaroğlu) ne kadar sevilmeyen bir adammış ki bunca sefalete, yoksulluğa
aşağılanmaya mahkum olan halk her şeye rağmen kendisine oy vermemiş.
önemli olan bundan sonrası. muhalefet doğru adımlar atarsa türkiye'nin önü aydınlık olabilir. bu fırsatı değerlendiremeyip saçma sapan işler yaparsa yeniden batmaya başlarız. takdir edersiniz ki iktidar partisi tüm rezalete rağmen hala yüzde 35 alabiliyor. bu da çok aydınlık bir toplum olmadığımızın göstergesi.

siyasi partilere seçimler sebebiyle yapılan toplam hazine yardımı 6 milyar 682 milyon türk lirasıdır. bu durum tüm siyasi partilerin işine geldiği için pek dillendirilmiyor.
evet caddelerde kavşaklarda asılan bayraklar, saçma sapan adam fotoğrafları bizim cebimizden çıkıyor.

çalışanlar için de bireysel yapılmalıdır. özellikle kamu çalışanları. kurum müdürlüğü gidip anlaşıyor saçma sapan bir bankayla. belki ben o bankayla çalışmak istemiyorum değil mi?

eskiden sadece sağlık birimi iken artık tüm acil servislerin bağlandığı numara oldu. arıyorsun, "görüşmeler kayıt altına alınmaktadır." diye uyarı geliyor. sonra telefona çıkan kişi "durun sizi acile bağlayayım." diyor. insanlar kanamadan öldü amk. hala şuna bağladım buna bağladım diyor.